27 Temmuz 2009

Havuçlu Cevizli Kek



Malzemeler:
200 gr eritilip ılıtılmış margarin
3 oda sıcaklığında yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
5 adet küçük boy rondodan geçirilmiş havuç
2 tatlı kaşığı tarçın
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz içi
2,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Kalıbı yağlamak için; margarin ve un
Dilerseniz üzerine serpmek için; hindistan cevizi

Kreması için;
2,5 su bardağı süt
1 dolu dolu yemek kaşığı nişasta
2 dolu dolu yemek kaşığı un
5 dolu dolu yemek kaşığı toz şeker
Kremaya sonradan eklenmek üzere;
1 paket krem şanti
Yarım su bardağı süt

Yapılışı:
-Fırınınızı 180 derecede ısıtın.
-Yumurtayı, vanilyayı ve toz şekeri bir kaba alıp 2-3 dakika çırpın.
-Eritilmiş margarini ekleyip 2 dakika daha çırpın.
-Daha sonra tarçını ve havuçları ekleyip karıştırın.
-En son olarak da ceviz, kabartma tozu ve elenmiş unu tahta kaşıkla harcınıza karıştırın.
-Kek kalıbınızı margarin ile iyice yağlayıp, un serpin. Unun fazlasını silkeleyin. Harcı kalıbınıza döküp, ısıtılmış fırınınıza verin 35 dakika kadar pişirin. Kürdan provası yaparak fırından alın. Kekinizi kalıbı ile birlikte servis tabağınıza ters çevirip, kalıbı kaldırmadan o şekilde kekinizin ılınmasını bekleyin.
-Bu sırada krema için gerekli malzemelerden krem şanti ve yarım bardak süt hariç hepsini tencerenize alıp, muhallebi pişirin. Kaynamaya başladıktan sonra 1 dakika daha ocakta tutun ve alın. Toz halindeki krem şantiyi ve yarım su bardağı sütü muhallebinize ekleyip, ılınana kadar çırpın. Daha sonra ılık kremanızı, ılık kekinizin üzerine dökün. Dilimleyerek servis edin.

Afiyet Olsun.

25 Temmuz 2009

Sevgi Mağazası Ramazan Kampanyası



SEVGİ MAĞAZASI

“Ramazan ayında yoksullara erzak dağıtmaya devam edelim”

Yoksunluğunu belgelemiş ihtiyaç sahiplerine; din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmadan mutfak eşyası, ayakkabı, oyuncak, kırtasiye malzemesi, kuru gıda ve giyecek gibi eşyaları ücretsiz dağıtmak için 02.02.2002 de kurulan “Sevgi Mağazası” her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayında erzak dağıtmak için “Sevgi Marketi”ni açacak.

Ramazan ayında hayırsever kişi, kurum ve kuruluşların yapacağı erzak bağışları Sevgi Mağazasından üç ayda bir yoksulluğunu belgeleyerek ücretsiz yardım alan ihtiyaç sahiplerine “Sevgi Market”ten dağıtılacak.

Hep birlikte el ele verelim ve erzak bekleyen ihtiyaç sahiplerinin yılda bir kez olsun yüzlerini güldürelim. Dilerseniz bir koli erzak, dilerseniz bir paket makarna, pirinç vb. ile katkıda bulunabilirsiniz.

Sevgili dostlar ayni ya da nakdi bağış yapmak isterseniz bize aşağıdaki iletişim bilgilerinden ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla.

Yönetim Kurulu

Sevgi Mağazası Yardımlaşma
Ve Dayanışma Derneği

ADRES:
Sevgi Mağazası Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
Acıbadem Mah. Sarayardı Cad. Ata sok. Orkide Apt. No:9 C Blok D.100
Kadıköy / İST.

Tel : 0216 545 84 59
GSM : 0530 330 88 87
Web : www.sevgimagazasi.org
E-posta : info@sevgimagazasi.org

Banka Hesap Bilgileri:
İş Bankası Acıbadem Şubesi Hesap No: 1085 – 0759234
Ziraat Bankası Bahariye Şubesi Hesap No: 0755 – 46324837 – 5001

23 Temmuz 2009

Dereotlu Peynirli Poğaça


Bu tarif sevgili kız kardeşim Emel'e ait.

Malzemeler:
1 paket (250 gr) oda sıcaklığında margarin
2 yumurta (Birinin sarısı üzerine)
1 çay bardağı sıvı yağ
2 dolu dolu yemek kaşığı yoğurt
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı sirke
2 kibrik kutusu büyüklüğünde rendelenmiş kaşar veya ufalanmış beyaz peynir
Yarım demet ince kıyılmış taze dereotu
Yarım rendelenmiş kabak
Aldığı kadar un

Yapılışı:
-Tüm malzemeyi karıştırıp, kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edin. Küçük yuvarlaklar koparıp, şekil verip, yağlanmış tepsiye dizin. Üzerine yumurta sarısı sürün.
-Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında, üzeri kızarıncaya kadar pişirin.

Afiyet Olsun.

18 Temmuz 2009

Tabansız Limonlu Cheesecake



Bu da Yemekteyiz Emel Hanım'ın Limonlu Cheesecake tarifi...

Bu cheesecake, altında kek olmayan tariflerden ama kıvamını ve tadını çok beğendiğimi söylemeden edemeyeceğim. Limonlu tatları seviyorsanız mutlaka denemelisiniz.



Malzemeler:
4 adet oda sıcaklığında yumurta
900 gr süzme yoğurt
1 adet limonun suyu ve kabuk rendesi
300 gr toz şeker
125 gr oda sıcaklığında margarin veya tereyağı
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 dolu dolu yemek kaşığı irmik
1 paket vanilyalı puding (toz halinde kullanılacak)

Kalıbı yağlamak için; 1 yemek kaşığı margarin ve 2 yemek kaşığı un

Süslemek için; 1 kase çilek, 2-3 yemek kaşığı pudra şekeri veya limon dilimleri

Yapılışı:
-Fırınınızı 170 dereceye ısıtın.
-Yumurtaları ve toz şekeri 5 dakika kadar mikser ile çırpın. Limon kabuğu rendesi, limon suyu, vanilya ve margarini ekleyip çırpmaya devam edin.
-Yoğurdu ekleyin 1-2 dakika daha çırpın. (Emel Hanım programda 750 gr olan 1 kutu sütaş süzme yoğurda, 3 dolu dolu yemek kaşığı daha süzme yoğurt eklemişti. Bende 1 kutu yoğurt olduğundan, miktarını tamamlamak için, üzerine 3 yemek kaşığı labne peyniri ekledim.)
-Sonra irmik, kabartma tozu ve toz halindeki hazır vanilyalı pudingi ekleyin. Kısaca karıştırın.
-Bu arada kalıbınızı önce margarin ile yağlayıp, sonra un ile unlayın. Unu kalıba yayıp, fazlasını dökün. Karışımı kalıba döküp, önceden 170 dereceye ısıttığınız fırına verin. 30 dakika kadar pişirin.
-Fırından çıkarıp oda sıcaklığına gelmesini bekleyin. Sonra buzdolabına kaldırıp, iyice soğutun. Servis tabağınıza ters çevirip, dilimleyerek, ister meyve sosuyla, ister limon dilimleriyle süsleyip servis edin.

Not: Ben meyve sosu hazırlamadım ama Emel Hanım çilek ve pudra şekerini rondo ile ezip, dilimlerin üzerine gezdirmişti.

Afiyet Olsun.

Teşekkürler Emel Hanım...

Kağıt Helva Arası Dondurma


Kağıt helvanın kenarları çok tatsız olduğundan, sadece ortasını sevenlerdenim.

Bugün helvanın katlarının arasına dondurma koyarak denedim ve tamamını zevkle yedim. :)))

Ye#47 (Soguk Ikramlar) Etkinliði



Bu kolay dondurma sunumu ile Birsel Hanım'ın ev sahipliğini yaptığı, Ye #47 Soğuk İkramlar Etkinliği'ne katılmak istedim. Birsel Hanım'a kolaylıklar dilerim...



Malzemeler:
1 adet Kağıt Helva
1 kase kadar Fıstıklı ve Sade Algida Maraş Usulü Dondurma
Dilerseniz; taze meyve, rende antep fıstığı veya damla çikolata

Yapılışı:
-Dondurmanızı dışarı çıkarıp biraz yumuşaması için bekletin.
-Kağıt helvayı ince uzun bir bıçak yardımı ile dikkatlice üçe ayırın.
-Aralarına yumuşamış dondurmanızdan sürün. İsterseniz meyve, fıstık, damla çikolata serpin. Diğer katına da aynı işlemi uygulayıp, içindeki dondurma tekrar donana kadar buzluğa kaldırın. Kolay yenilebilmesi için bıçakla dörde bölüp, soğuk servis edin.

Afiyet Olsun.

17 Temmuz 2009

Vişneli Vanilyalı Puding


Normalde hazır puding pek kullanmam ama, Yemekteyiz Mustafa Kemal Bey'in tatlısının, sunduğu halini merak ettiğimden bu şekilde denedim.

Tarifi Facebook'tan aldım. :)

Sonuçta tam da erkeklerin veya tecrübesiz hanımların yapabileceği cinsten, kolay, az tatlı, hafif, yazlık bir tatlı oldu.

Malzemeler:
2 su bardağı süt
3 su bardağı vişne suyu
2 paket vanilyalı puding
10-15 adet finger bisküvi (kendisi kakaolu petit beurre kullanmış)

Üzerini süslemek için; hindistan cevizi, varsa vişne taneleri

Yapılışı:
-2 su bardağı süt ile pudinglerden birini üzerindeki tarife göre pişirin.
-Su ile hafif ıslattığınız kalıbınıza vanilyalı pudinginizi dökün. 3 dakika sonra üzerine bisküvileri dizin.
-Sonra diğer pudingi, 3 su bardağı vişne suyu ile pişirin. 2-3 dakika bekletip, diğer katın üzerine yayın. Oda sıcaklığına gelmesini bekleyip, buzdolabında soğutun. Dilimleyip hindistan cevizi ve vişne taneleri ile süsleyip servis edin.

Afiyet Olsun.

Teşekkkürler Mustafa Kemal Bey...

12 Temmuz 2009

Erkan Acurol Amcamızı Kaybettik!



Ayvalık Mutfağı ve Pratik Mönüler adlı kitapların yazarı Erkan Acurol Amcamızı kaybettiğimizi bugün öğrendim.

Blog yazarlığına başladığım ilk günlerde tanımıştım kendisini. Yaptığım yemekler için bir gurmeden övgü almak büyük onurdu benim için. Yemek fotoğraflarının nasıl çekilmesi gerektiği de kendisinden öğrenmiştim. Kitap hazırlığı sırasında fotoğrafçılardan öğrendiklerini uzun mesajlarla paylaşmıştı benimle.

Ayvalık Mutfağı kitabının çıktığını duyar duymaz da heyecanla hemen gidip almıştım. Ege Mutfağını sevenler için heryerde bulamayacağınız harika tarifler var içinde.

Bunun yanında yeni tariflerini ve araştırmalarını, çoğu yemek kitabı yazarının yapmadığı gibi, yeni kitabına saklamayıp, bloglarından paylaşıyordu bizimle. Pek çok tarifinin ön yazılarında o yemekle ilgili çok detaylı bilgilere ulaşabiliyorsunuz.

Kendisinden çok şey öğrendiğim sevgili Erkan Amcam'a Tanrıdan rahmet, eşi Arzu Hanım ve tüm yakınlarına sabır ve baş sağlığı diliyorum.

Amcamızı kaybetmemizde, ölümünden kısa bir süre önce tartıştığı kişilerin dahli varsa da en kısa zamanda cezalandırılmalarını gönülden diliyorum.

Konu ile ilgili haberlere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
http://yesilmutfak.blogspot.com/2009/07/bu-siteden-ev-almayin.html

http://yesilmutfak.blogspot.com/2009/07/vahsetin-pencesinde.html

Kuru soğan mucizesi!

http://msnyasam.ekolay.net/index.asp?url=http://www.ekolay.net/saglik/haber.asp?pid=642&haberid=626348&reklam=msn

Sarımsak, pırasa ve soğan...Her üçünde de antibakteriyel (antibiyotik) ve ağrı kesici (analjezik) özelliği olan etkin maddeler bulunmaktadır.

Değerli okuyucu, kuru soğan üzerine olan ilk çalışmalarıma seksenli yılların ortalarında başlamıştım. Aynı zamanda sarımsak ve pırasayı da inceliyordum. Çünkü üçü de aynı familyadandır. Topraktan henüz çıkmaya başlamış, bu üç bitkinin taze filizlerini kopartıp tadına baktığınızda damak tatları birbirinin aynıdır. Onları birbirlerinden ayırt etmek zordur. Ancak, bir-iki haftadan itibaren morfolojileri, kimyaları ve tatları giderek belirgin şekilde farklılaşır.

Her üçünde de antibakteriyel (antibiyotik) ve ağrı kesici (analjezik) özelliği olan etkin maddeler bulunmaktadır. Yetişkin dönemlerine gelindiğinde doğal antibiyotik güç, sarımsakta en fazladır. Soğanda bu güç orta derecede bulunurken, pırasada bu ölçü en minimum düzeyde kalır. Yetişkin soğanın ağrı kesici gücü ise maksimum düzeye çıkar. İleri tarihlerde sarımsak ve pırasanın içeriğinde saklı olan etkin özelliklerini ayrı başlıklar altında sizlere tanıtmaya çalışacağım.

Çünkü, aynı aileye (familya) ait bu üç sebze yetişkin evrelerinde kür olarak uygulandıklarında birbirlerinden tamamen farklı hastalıklara karşı potansiyel bir güç oluşturabilmektedirler. Pırasa, böbrekte oluşan litogen yapıya karşı etkili olurken, sarımsak ise vücudun bazı bölgelerinde oluşan plaklara karşı etkin rol oynayabilmektedir. Bu kısa girişten sonra bugünkü, sebzemize tekrar geri dönelim.

Onu doğrarken gözyaşlarını tutmak ne mümkün...

Gözlerden yaş gelmesine sebep olan yapısında kükürt bulunan propanthial-S-oksit maddesidir. Eğer soğanı doğrarken gözyaşı dökmek istemiyorsanız, ağzınıza bir lokma ekmek alıp çiğneyerek doğrayınız.

Kadınlar için...

Zaman zaman geçmişte araştırdığım bir bitkiye tekrar tekrar geri döner, yeni elde ettiğim deneyimlerimin ışığında onu tekrar araştırmaya başlarım. Kuru soğanın rahim ve yumurtalıklar üzerinde nedenli etkili olabildiğini fark ettim. Onu, 2009’un bitkisi olarak tanıtmayı düşünüyordum ki, yaşlılığa bağlı eklem kireçlenmesini ortadan kaldırıcı bitkiyi keşfettim. Bu nedenle 2008’in son aylarında kuru soğanın bu potansiyel gücünü erken açıklamayı daha uygun buldum.

Kuru soğan, Polikistik Over Sendromu (PCOS) yaşayan kadınların imdadına yetişen mükemmel bir destekleyici ve yardımcı tedavi imkânı sunmaktadır. Erken menopoza giren kadınların da imdadına yetişebilmektedir. Küçük ve orta çaplı miyomu olan kadınlar da kuru soğan küründen istifade edebilirler.

Polikistik over şikâyeti olanlar, büyük bir olasılıkla kürü uygulamaya başladıktan bir-iki gün sonra beyaz-sarı renkte bolca akıntı yaşamaya başlayabilirler. Uzun zamandan beri âdet (regl) görmüyorlar ise, âdet görmeye başlayabilirler. Aynı şekilde menopoza yeni girmiş kadınlar da tekrar düzenli adet görmeye başlayabilir. Rahim duvarı incelmesi olan kadınların rahim duvarlarının kalınlaşmasında da etkilidir. Kuru soğan sanki, kadınların rahim ve yumurtalıkları için yaratılmış bir sebze...

Endometrioma, rahimin içini döşeyen zar tabakasının yumurtalıklarda bulunması ve her adet döneminde kanayarak kistik yapı oluşturmasına denir. Bu kistin içi, kahverengi kıvamlı sıvı ile doludur bu nedenle çikolata kisti de denir. Hastalar hekimlerine kısırlık, sancılı veya ağrılı adet görme, ilişki esnasında ağrı görme şikâyeti ile başvururlar. Başlangıç evresinde olan endometrioma tedavisinde de oldukça güçlü bir yardımcı tedavi imkânı sunar.

Erkekler için...

Yıllar önce kuru soğanı araştırırken prostatite (prostat içi iltihaplanma) bağlı ağrı çeken erkeklerin imdadına yetişebileceğini bulmuştum. Prostatite bağlı ağrı çeken bazı hastalar için uygun bir ağrı kesici bulmak da çok zordur. Bilinen hiçbir ağrı kesici onlara derman olmaz. Almanya’da “Medizin Forum-Prostatitis” sitesine yazı yazan bir prostatit hastası, prostatite bağlı sürekli ağrı çektiğini ve bu durumun kendisini intiharın eşiğine getirdiğini yazmıştı. Bu hastaya soğan kürünü uygulamasını önermiştim. Aradan birkaç gün geçtikten sonra nasıl teşekkür ettiğini hâlâ unutamam.

Günün kürü -1

‘Polykistik over’e, erken menopoza ve miyomlara karşı

İki bardak klorsuz suyu (yaklaşık 250-300 ml) kaynatınız. Orta boy yemeklik kuru soğanın en dış açık kahverengi ince kabuğunu soyduktan sonra dörde veya altıya bölüp kaynamakta olan suyun içerisine atınız. Ağzı kapalı olarak beş dakika kaynattıktan sonra ocaktan indirip ılımaya bırakınız. Ilıyınca, süzülür ve ılık olarak bir su bardağı öğle yemeğinden on dakika önce içilir. Aynı şekilde akşam yemeğinden önce tekrar taze olarak hazırlanıp on dakika önce içilir. Bu küre onbeş gün devam edilir ve kür sonlandırılır.
Dikkat: Kırmızı veya mor soğan amaca uygun değildir. Uygulanacak olan soğan kürünün taze hazırlanması ve ılık olarak içilmesi şarttır. Soğuk olarak veya beklemiş haşlama suyu içilmemelidir.

Günün kürü -2

‘Prostatit’e bağlı şiddetli ağrılara karşı
Bir hafta boyunca her gün iki öğün, sabah ve akşam ikişer adet orta boy kuru soğan preslenip yarım dilim ekmekle beraber tüketilir. Presleme esnasında çıkan soğanın suyunu ziyan etmeyiniz ve de kesinlikle tuzlamayınız. Soğanı presleme imkânı bulamıyorsanız, ağızda uzun uzun çiğneyerek beraberinde yarım dilim ekmekle beraber tüketebilirsiniz. Katı meyve sıkacakları, soğan suyunu çıkarmak için de mükemmel bir çözümdür. Kuru soğanın suda veya ateşte pişirilmeden çiğ olarak tüketilmesi gerekir.

Prof.Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu

8 Temmuz 2009

Hazır Yufka ile Sarıyer Böreği



Malzemeler:
3 adet yufka

Harcı için;
1,5 su bardağı süt
4 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yumurta akı

Üzeri için;
1 yumurta sarısı

İçi için;
250 gr yağsız kıyma
2 adet orta boy kuru soğan
2 yemek kaşığı sıvı yağ
2 yemek kaşığı kuş üzümü
2 yemek kaşığı çam fıstığı
1 tatlı kaşığı toz şeker
Tuz, karabiber, kırmızı biber

Yapılışı:
-İçi için; kuş üzümlerinin saplarını ayıklayıp, bir kase içinde, üzerini geçecek kadar kaynar su ekleyerek, 10 dakika bekletin. Sürenin sonunda süzün.
Kıymayı, ince doğranmış soğanları, sıvı yağı ve çam fıstıklarını tavanıza alıp, soğanlar yumuşayıp, kıymalar renk değiştirene kadar pişirin. Daha sonra süzülmüş kuş üzümlerini, tuzunu ve ağız tadınıza göre baharatlarını ekleyip, karıştırarak pişirmeye devam edin. (Eğer seviyorsanız çok az tarçın veya yenibahar da ekleyebilirsiniz.) Piştikten sonra soğuması için bir kenarda bekletin.

-Harç için gerekli malzemeleri bir kasede iyice karıştırın.

-Yufkalardan birini tezgahınıza yayıp, yarısına harçtan sürün. Her tarafının ıslanması için harcı fırça ile iyice yayın. Daha sonra yufkanın diğer yarısını üzerine katlayıp, ona da fırça ile harç sürün. Kıymalı için üçte birini yarım ay şeklindeki yufkanıza serpin. Yufkanın düz kısmından başlayarak böreğinizi sıkıca sarın. Fotoğraftaki gibi kol böreği şekli verip, yağlanmış tepsinize yerleştirin.
-Diğer yufkalara da aynı işlemi tekrarlayıp, kalan harcı tepsideki böreklerin üzerine gezdirin. En son olarak da yumurta sarısı sürün.
-Önceden 200 dereceye ısıttığınız fırınınıza verip, üzeri kızarıncaya kadar pişirin.

Afiyet Olsun.

5 Temmuz 2009

Duvar Etiketi



Geçenlerde Bauhaus'tan fotoğraftaki Sünger Bob Etiketlerini aldım.

Oğlumun yaşı 6 olunca, odasının duvarındaki ayıcık bordürleri gözüme batmaya başlamıştı. Ne de olsa bebeklikten çıktı değil mi?

Birbirinden güzel duvar etiketleri için www.duvarstickeri.com adresine gözatabilirsiniz. Evinizin diğer odaları için de çok şık etiketler var.

Tek problemleri, boyaya zarar vermemek için çok az yapıştırıcı içermeleri. Bu yüzden de bazı yerleri havaya kalkabiliyor. Özellikle ince dallı güllü modellerde bu ciddi sorun olabiliyor. (Arkadaşıma da çiçekli kumaş dokulu modellerini almıştık. Oradan biliyorum.)

Deniz Canlıları Temalı Metal Kurabiye Kalıplarım

2 Temmuz 2009

Güneş, Beşiktaş Spor Kulübü'nün Futbol Okulunda



Güneş'ciğim dün, Beşiktaş Spor Kulübü'nün Çilekli Tesislerindeki Futbol Okulu'na başladı.

Okula kayıt için sınır 2003 doğumlu olmaktı. Güneş, aralık doğumlu olduğu için sınıfındaki en küçük çocuk olacağını biliyordum ama 2003 doğumlular ile 2002-2001 doğumluların aynı anda kurs göreceğini düşünmemiştim maalesef. Hal böyle olunca da oğlumun diğer çocuklarla aynı performansı göstermesi mümkün olmuyor tabiiki.

Bu iki gün boyunca, Güneş için "bölük dur, kandıralı sen de dur" durumu söz konusu oldu. Öğretmenleri ilerideki günlerde yaş ayrımının da yapılacağını söylediler ama Güneş'in yaşında başka çocuk olmadığından nasıl olacak pek bilemiyorum.

Dilerim Güneş bu okul sonucunda futboldan nefret etmez!




1 Temmuz 2009

"İşte Benim Öyküm'" Yarışmasında Kazananlar Belli Oldu















Bugün sizlerle, ömrüm boyunca unutmayacağım bir mutluluğu paylaşmak istedim.

8.3.2007 tarihinde Blogcu'daki adresimi aldığımda, bloğuma ne yazacağım, neleri paylaşabileceğim konusunda pek bir fikrim yoktu. İlk amacım katıldığım kurslarda öğrendiklerimi, kursa gitme imkanı olmayan arkadaşlarla paylaşmaktı. İlk kayıtlardan sonra hiç beklemediğim sayıda mesajlar aldım. Bu da beni heveslendirdi. Daha çok şey denedim, paylaştım. Sonra da günlük hayatımda arkadaşlarımla paylaştığım şeyleri, yardım kampanyalarını bloğuma taşıdım.

Bu arada Matrakiye Esra'cığım ile tanıştım. Onun çalıştığı okul için yaptıklarından çok etkilendim. Hikaye kitaplarına ihtiyaçları olduğunu yazıyordu bloğunda. Elimdekileri gönderdim ama çok çok azdı. Ne yapabilirim diye düşünürken 2000 yılından beri üyesi olduğum, kayınvalidemin de bünyesinde çalıştığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği aklıma geldi. Hemen Nuran Hanım ile konuştum ve TNT ile ortak yürüttükleri kitap kampanyası için Zeytinburnu Şube Başkanı Sema Murat Hanım'a yönlendirdi beni. Esra'ya kampanyayı aktardım. O gerekli işlemleri yaptı ve geçtiğimiz yılbaşında bir tır dolusu kitapları oldu.

Bu kampanyanın devamında, öğrencilerin, okuduğu kitaplardan etkilenerek yazacakları öyküleri ile katılabilecekleri bir yarışma düzenlendi. Yarışmada Esra'cığımın öğrencilerinden Eda Kul “Yaman Kahramanlık Peşinde” hikayesi ile ikinci oldu ve liseyi bitirene kadar eğitim bursu kazandı. Esra'cığımı da, sevgili Eda'yı da gönülden tebrik ediyorum. Bu başarıya, çok ufak da olsa sebep olanlardan biri olmanın onurunu tarif etmem zor.

Bunları uzun uzun neden mi yazıyorum! İmkanlarınız sınırlı olsa bile, ufacık bir çaba ile kimlerin hayatlarında nasıl değişiklikler yapabileceğinize örnek olsun diye...



Aşağıda da konu ile ilgili haber var...

http://www.haberler.com/iste-benim-oykum-yarismasinda-kazananlar-haberi/
"İşte Benim Öyküm'" Yarışmasında Kazananlar Belli Oldu

Tnt Ekspres'in Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zeytinburnu Şubesi ile Birlikte Bu Sene 10.kez Düzenlediği "Tnt Ekspres Bilgi ve Kültür Taşıyor" Kitap Toplama Kampanyası Tüm Hızıyla Devam Ederken, Bu Yıl Üçüncüsü Düzenlenen "İşte Benim Öyküm" İsimli Öykü Yarışmasında Kazanan Öğrenciler Belli Oldu.

Aracınıza özel aksesuarlar için tıklayın!
Finalistler 29 Haziran 2009 Pazartesi günü İstanbul’da gerçekleşen törenle ödüllerini aldılar. Ödül törenine Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof.Dr Aysel Çelikel ve TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Turgut Yıldız katıldı.

“İşte Benim Öyküm” öykü yarışması, “TNT Ekspres Bilgi ve Kültür Taşıyor” kitap toplama kampanyasının devamında, çocukları kendilerine ulaştırılan kitapları okumaya teşvik etmek amacıyla 3 senedir gerçekleştiriliyor. Jüri üyeliğini TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Turgut Yıldız, ÇYDD Zeytinburnu Şubesi Müdürü Sema Murat, Gazeteci Nora Romi, Psikolog İrem Akduman ve Çocuk Kitapları Yazarı Gülsevin Kıral’ın yaptığı yarışmanın şartı ise; 7-10 ve 11-14 yaş grupları arasındaki ilköğretim öğrencilerinin kendilerine ulaştırılan bir kitaptan esinlenerek kendi öykülerini yazmaları.

130’a yakın öykünün katıldığı yarışmada 7-10 yaş grubunda, Kars Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu’ndan Elif Uluer “Buğday Tarlası” hikayesi ile birinci, Ş.Urfa Çağdaş Yaşam Hasan Orhan İlköğretim Okulu’ndan Evindar Çakar “Huysuz Kaplumbağa” ile ikinci ve yine Kars Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu’ndan İlayda Çona “Ormandaki Meşe Ağacı” hikayesi ile üçüncü oldu.

11-14 yaş grubunda ise, Batman Gökçepınar İlköğretim Okulu’ndan Şükran Özcan “Hayallerinin Peşinde Olan Feride” hikayesi ile birinci, Siirt Konakpınar 23 Nisan İlköğretim Okulu’ndan Eda Kul “Yaman Kahramanlık Peşinde” hikayesi ile ikinci olurken yine Batman Gökçepınar İlköğretim Okulu’ndan Gülistan Yıldırım “Küçük Köyden Doğan Güneş” hikayesi ile üçüncü oldu.

Jüri özel ödüllerini ise “Doğa Sevgisi” hikayesi ile Sivas Kurultay İlköğretim Okulu’ndan Zeynep Sert ve “Söğüt Ağacı ile Elma Ağacı” hikayesi ile İbrahim Güler kazandı.

TNT Ekspres Türkiye tarafından ödüllendirilen tüm öğrencilere lise bitimine kadar eğitim bursu, birinci olan öğrencilerin okullarına da bilgisayar verildi. Ödül töreni için öğretmenleriyle birlikte İstanbul’a gelen öğrenciler, özel olarak hazırlanan İstanbul gezisinde de gönüllerince eğlendiler.

Portakallı Muffin

Bu kekleri herzamanki nemli kek tarifimle yaptım aslında. Link vermektense değiştirdiğim haliyle tarifimi buraya kopyalıyorum. :) Malzem...